22 Kasım 2024, Cuma
Üye Giriş Paneli
Kullanıcı Adı
Şifre
Kayıt Tarihi: 2009-02-01
İlan Tipi: Satım İlanı
Telefon: 256 585 3289

MİNARE ALEMLERİ BAKIR ÜZERİNE 2 KAT ÖZEL KARIŞIMLI BOYA UYGULANMAKTADIR . BU SAYEDE YILLARCA PARLAKLIĞINI VE ÖZELLİĞİNİ KORUR


BÜYÜK KÜBBE ALEMİ: (h:200 cm)

MİNARE ALEMİ: (h:180 cm)

ORTA MİNARE ALEMİ: (h:110 cm)

KÜÇÜK KUBBE ALEMİ: (h: 90 cm)

KÜÇÜK KUBBE ALEMİ: (h: 60 cm)

KÜÇÜK KUBBE ALEMİ: (h: 45 cm)


NOT: AMBALAJ, NAKLİYE VE KDV FİYATA DAHİL DEĞİLDİR.

NOT : SİPARİŞ VE İSTEKLERİNİZE UYGUN OLARAK HER BOYUTTA CAMİ VE MİNARE ALEMİ YAPILIR

TÜRKİYENİN HER YERİNE KARGO ( PTT KARGO ) İLE GÖNDERİLİR

caliskan_zuccaciye@hotmail.com

http://www.caliskanzuccaciye.tr.gg

http://caliskanzuccaciye.dode.tc

http://www.camikubbeminarealemi.blogspot.com


MERKEZ: CUMHURİYER MAH. HÜKÜMET MEYDANI NO:12/B İNCİRLİOVA/AYDIN
TEL: 0256 585 1323

İMALAT: SAN. SİT. GENÇLİK CAD. NO:19 İNCİRLİOVA/AYDIN
TEL: 0256 585 3289

GSM 0532 672 12 27 İNCİRLİOVA /AYDIN

Alm. Minarett (n), Fr. Minaret (m), İng. Minaret. Namaz vaktinin geldiğini bildirmek için, camilerde, müezzinin ezan okuduğu bir veya birkaç şerefesi olan yüksek ve ince yapı. Lügatte, ’nur saçan yer, ezan yeri, çerağ’ manalarına gelir. Minare, Arapça olan ’menara’ kelimesinin değişikliğe uğramış halidir. Minare, genellikle taştan inşa olunduğu gibi tuğladan ve ahşaptan da yapılır. İlk minare, hicri 58 senesinde Eshab-ı kiramdan hazret-i Muaviye’nin emriyle, Mısır Valisi Mesleme bin Mahled tarafından yapılmıştır. Minareden ilk ezanı, Mesleme’nin kardeşi müezzin Serahbil bin Amire okumuştur. Ezan okumak, Hicretin birinci senesinde Medine’de başladı. Medine’de ilk ezan okuyan Hazret-i Bilal-i Habeşi, Mekke’de ise, Labbib bin Abdurrahman’dır. Minare yapılmadan önce, ezan mescitlerin dışında yüksek bir yerde, dam, duvar üzerinde okunurdu. Hicri 58 senesinden sonra yapılan camilerde birer minare yapılması dini bir vecibe halini aldı. Mısır, Suriye, Irak, İran, Hindistan, İspanya ve Anadolu’da yapılan camilerin yanına birer minare inşa edilmiştir. Böylece dini mimaride önemli bir unsur haline gelen minare, her milletin mimari ve karakter anlayışına göre, değişik tarzlarda çeşitli yapılar olarak yapılmıştır. Ayrıca minare üzerine çıkıp dönerek ezan okunmasına yarayan şerefeler ilave edilmiştir. Türklerde minare, Selçuklularla başlar. Zamanla şehirleri süsleyen ve ülkenin varlığını ispatlayan narin ve nazik yapılar halini almıştır. Minare, en ahenkli ve en güzel şekline, Osmanlı devrinde, mimari sanatının zirveye ulaştığı on altıncı asırda Mimar Sinan zamanında ulaşmıştır. Türkiye terminolojisinde minare, temel kısmından başlamak üzere kürsi (kaide), pabuç (kürsiden gövdeye geçiş kısmı), gövde, şerefe, petek (şerefenin üstündeki gövde kısmı) külah ve alem kısımlarından ibarettir. Bazı camilerin ahşap, tahta minareleri hariç, umumiyetle devirlere göre tuğla ve taş olarak yapılmıştır. Minarelerin harici şekilleri genelde caminin üslubuna uyacak şekildedir. Bazılarının sathı düz, bazılarının boydan boya uzun asabalarla süslüdür. Minarelerin gövde ve petekleri, burmalı, yivli, oluklu olarak da yapılmıştır. Zamanla minarelerin boyları yükselmiş ve gövdeleri incelerek zarafeti bir kat daha artmıştır. Edirne Selimiye Camii minareleri 70,89 m yüksekliğinde olup, 3,80 m kalınlığındadır. Üç şerefesine ayrı merdivenlerle çıkılmaktadır. Süleymaniye minaresi 63,80 m Şehzadebaşı 41,54 metredir. Minarelerin en süslü bölümü şerefe kısmıdır. Şerefe çıkıntısının altı tuğla bindirmeli veya taş istalaktit ve püsküllerle bezeli olduğu gibi, etrafı da ekseriya ajur nefis mermer korkuluklarla çevrilidir. İlk minarelerde bir tane olan şerefe sayısı bazı minarelerde üçe kadar varmıştır. Şerefeden sonra başlayan, ekseriya gövdeye nazaran kalem ucu gibi incelen petek kısmı da minarenin boyuna uygun bir nisbette ahşap ve üzeri kurşunla örtülmüştür. Daha sonraları külahlar taştan yapılmıştır. Çok minare şekilleri vardır ki, hepsi de ayrı birer inceleme konusu olmuştur. Selçuklular devrinden itibaren bazı camilerde minare ikiye, sonra Edirne Üç Şerefeli Camiinden başlayarak Süleymaniye ve Selimiye’de bunların sayısı dörde, Sultanahmed Camiinde altıya çıkmıştır. Bazı camilerde de bilhassa mahya gayesiyle ikinci bir minare yapılmıştır. (Bkz. Mahya) Selçuklu minarelerinde de burmalı minareler vardır. Minarelerin inşası mimaride ayrı bir ihtisas şubesi teşkil eder. Eskiden maharet ve bilgi sahibi minareci ustaları vardı. Her taşın kendi yerine göre traş edilmesi ve minarenin içinde merdiven basamaklarının ortasına gelen bir mihver etrafında taşların birbirine uyması ve kenetlenmesi mühim bir inşa meselesidir. Burmaların bazan 40 m kadar yükseklikte olması dolayısıyla rüzgarla sallanması düşünülecek olursa işin güçlüğü anlaşılır. Minarelerin içinde ekseriyetle tek bir merdiven olup buradan şerefeye veya şerefelere çıkılır. Edirne’deki Selimiye Camiinde aynı gövde içine üç merdiven inşa olunmuştur ki, bunların aşağıda ayrı ayrı kapıları olup, her şerefeye ayrı merdivenle çıkılır ve bu merdivenlerden çıkanların herbiri birbirini görmezler. Bu husus, Mimar Sinan’ın mimari deha ve kabiliyetinin hayranlık veren misallerinden birisidir. Minarenin en yüksek yeri alemdir. Alem, ’bayrak’ demektir. Minare alemleri, İslam aleminin dini sembolü olan ’hilal’ şeklindedir. Ülkemizdeki bazı alemlerin kıskaçları arasında yıldız da bulunur. Alemler, madeni veya taştan olabilir. Ancak binaya nisbetle büyük ölçüde olanlar, genelde bakırdan ve altın yaldızlıdırlar. Alem; kaide, küp, armut, bilezik ve tepelikten mürekkeptir. Tarihi minarelerimiz yurdumuzun tapusuna imza atan kalemler gibidir.
ÇALIŞKAN TİCARET BAKIR - KALAY ALİMİNYUM CAMİ ALEMLERİ İMALATI