Ani bebek ölümü sendromu (SIDS: Sudden Infant Death Syndrome), sağlıklı görünen bir yeni doğmuş bebeğin açıklanamayan bir nedenden ötürü aniden ölmesidir.
Tipik olarak, anne ve babası bir sabah bebeklerinin beşiğine gidip baktıklarında ölmüş olduğunu görürler. Bazen bebek hafif oranda soğuk almıştır ve başkaca hiçbir görünen rahatsızlığı olmadığı, anne va babası kendisini bir gece önce hiçbir sorun olmaksızın beşiğine yerleştirdikleri halde sabaha ölü olarak bulunmuştur, çoğu vakalarda, bebeğin ölüm nedeni otopsi yoluyla büe anlaşılamamaktadır.
S!DS, 2 haftalıktan küçük ya da altı aylıktan daha büyük bebeklerde nadiren rastlanır ve en çok bebeğin 2 ila 3 aylık olduğu zamanlarda ortaya çıkar. Amerika Birleşik Devletleri`nde 500 canlı doğumdan l`i ani bebek ölümü vakasıyla sona ermektedir. Erkekler kızlara nazaran ani bebek ölümü sendromundan daha fazla etkilenmektedir ve bu sendrom soğuk hava koşullarında daha vurucu olmaktadır.
SIDS nedeniyle ölen bir bebeğin anne ve babası muhtemelen acı ve suçluluk duygularına garkolmaktadır. En çok suçluluk duyulan durumlarda anne ve baba kendilerine sürekli "Keşke bebeğimi gece kontrol etseydim... Yanlış bir şey olduğunu anlamalıydım... Bunun sorumlusu benim; eğer üstüne bu kadar battaniye yığmasaydım bebeğim şimdi sağ olacaktı" şeklinde günahlar yüklemektedirler.
Gerçek şudur ki, her ne kadar SiDS nedeni bilinememekte ise de, uzmanlar neyin SIDS olmadığını bilmektedirler. Bu esrarengiz koşullar altında ölen bir bebek aslında nefesi tıkanmış, boğulmuş ya da boğazlanmış değildir. Ölüm nedeni soğuk algınlığı da değildir. Tüm dünya çapında yapılan araştırmalarla bilim adamları bu şaşırtıcı sendroma açıklama getirmeye çalışmış ve aslında bu bebeklerin göründükleri gibi sağlıklı olmadıkları kanaatine varmışlardır
Bazı kanıtlar, ani bebek ölümü sendromuyla ölen bebeklerin merkezi sinir sisteminde anormallikler olabileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca bazı bilim adamları, her ne kadar kimi bilim adamlarının SIDS nedeniyle ölmüş bebeklere "normal" bebekler arasında uykuda soluk alıp vermenin durması (apnea) açısından herhangi bir fark olmadığını ortaya koymuş iseler de, SIDS yüzünden ölen bebeklerin uyku esnasında soluk almanın uzun süreli durması (apnea) nedeniyle öldüklerine inanmaktadırlar.
Hernekadar sorunun nedeni henüz açıklığa kavuşturulamamış ise de, bilim adamları bugün şunu kesinlikle bilmektedirler ki, bazı bebekler (yüksek riskli gruba dahil olmayan bebeklerin de bu sebepten ötürü ölebilmeleri gerçeğine karşın), diğer bebeklere nazaran daha yüksek riskli bir grup oluşturmaktadırlar. Prematüre ya da düşük kilolu olarak dünyaya gelmiş bebekler, sigara tiryakileri ya da uyuşturucu kullananların bebekleri, SIDS nedeniyle ölmüş olan bir bebeğin kardeşi olarak dünyaya gelmiş bebekler, doğduğu esnada soluk alıp vermesi durmuş ve sonradan canlandırma işlemi uygulanmış bebekler (Bkz. Apgar Testi), yüksek riskli gruba dahil olmaktadır.
SIDS nedenli ölümleri önlemeye yönelik bir çaba olarak, özellikle yüksek riskli gruba dahil olan bebeklerin sıkı bir gözetim altında tutulması tavsiye edilebilir.
Bununla beraber, hangi bebekler üzerinde gözetim yapılması gerektiği ve gözetimin ne derece yararlı olacağı konularında çok az şey bilinmektedir. Bebeklerini gözetim altına alması gerektiğine karar verilen anne ve babaların kardiyopulmoner canlandırma (kalp ve akciğerinlerin canlandırılması) ve gözetim cihazlarının nasıl kullanılacağı konularında eğitilmeleri gerekmektedir.
Not:Burada yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır, İlaç önerisi ve tedaviler için lütfen doktorunuza başvurunuz..